Türkiyeİstanbul

Yaşayan Tarih

İstanbul’un stratejik konumu yüzyıllar boyunca pek çok yağmacı orduyu kendine çekmiştir. Osmanlılar şehre girip kalmaya karar vermeden önce Yunanlılar, Romalılar ve Venedikliler sırayla hüküm sürmüşlerdir – şehrin dört bir yanında çeşitli görev sürelerinin fiziksel hatırlatıcıları bulunmaktadır. Şehrin iki kıtaya yayılmış olması tek cazibesi değildi – Asya’yı Avrupa’ya bağlayan efsanevi İpek Yolu’nun son aşamasıydı ve buraya gelen pek çok tüccar burayı o kadar sevdi ki onlar da kalmaya karar verdi. Böylece şehre bugüne kadar koruduğu kültürel çeşitliliği kazandırdılar.

Sanat ve Mimarlık

Antik çağların fetihçi orduları şehri sanatsal hazinelerle donatmak yerine yağmalamaya meyilliydi, ancak kilise ve saraylarını mozaik ve fresklerle süsleyen Bizanslılarla birlikte tüm bunlar değişti. Mucizevi bir şekilde bunların çoğu günümüze kadar ulaşmıştır. Onların halefleri olan Osmanlılar, iddialı bir inşa programı başlatmakta gecikmediler ve bunun sonucunda ortaya çıkan muhteşem bir şekilde dekore edilmiş imparatorluk camileri, birlikte dünyanın en büyük siluetlerinden birini oluşturan mimari zaferlerdir. Son yıllarda, yerel bankalar ve iş hanedanları Osmanlıların büyük emellerini yeniden canlandırmış ve herkesin eğlenmesi için etkileyici bir dizi galeri, müze ve festival bağışlamıştır.

Doğu ve Batı’nın bu büyülü buluşma noktası, minarelerinden çok daha fazla üst düzey cazibe merkezine sahiptir.

Mutfak Mirası

“Peki ya yemekler?” dediğinizi duyar gibiyiz. Şehrin mutfağının da mirası kadar çeşitli ve bir o kadar da lezzetli olduğunu söylemekten mutluluk duyuyoruz. Yerel halk yeme ve içmeyi ciddiye alıyor – buradaki restoranlar ülkenin en iyileri. İsterseniz aromatik Asya yemekleri veya İtalyan klasikleri yiyebilirsiniz, ancak çoğu ziyaretçi şehrin imza yemekleri olan etli kebapları, lezzetli mezeleri ve taze yakalanmış balıkları tatmayı ve bunları ulusal içki rakı (anasonlu brendi) veya yerel olarak üretilen bir veya iki kadeh şarapla yıkamayı tercih ediyor.

Yerel Yaşam

Bazı antik şehirler anıtlarının toplamından ibarettir, ancak İstanbul denklemde çok daha fazlasını barındırır. Bu cazibe merkezlerinin başında, bulaşıcı bir yaşam sevgisine ve cömert bir ruha sahip olan yerel halk gelmektedir. Bu canlı, kapsayıcı ve genişleyen topluluk, sıkı çalışan ve parti yapan, aile ve dostluklara değer veren ve günlük yaşamlarında gelenek ve modernliği harmanlamakta sorun yaşamayan insanlarla doludur. Çay bahçeleri, kahvehaneler, meyhaneler ve kebapçılar gibi en sevdikleri mekânlarda onlara katılmak ziyaretinizin en önemli anlarından biri olacaktır.